CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, lider adayı Özgür Özel hakkında, “Keşke burada söylediklerini yüzüme söyleseydi, uzun zamandır birlikte çalışıyoruz.” söz konusu.
Kılıçdaroğlu, Ankara SporSalonda devam eden 38. Olağan Kurultay’da CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel’in konuşmasının ardından söz alarak dinleyicilere hitap etti.
Özel ile uzun yıllardır birlikte çalıştıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, “Uzun yıllardır birlikte çalışan bir arkadaşımız, CHP’nin Dış Politika Danışma Kurulu’nun olduğunu ve iki genel başkanımızın aynı kurulda olduğunu bilmiyorsa” dedi. O Dış Politika Danışma Kurulu’nda yer aldığı için oraya bir soru işareti koymam gerekiyor: “Aynı zamanda dış politika elçisi olan arkadaşımız uzun süre danışmanlık yaptı. Onu listeye koyduk ama seçilemedi. Örgüt buna izin vermedi. Örgüt tarafından Parti Meclisi’ne seçilmeyen emekli bir büyükelçiyi Merkez Yönetim Kurulu’na nasıl ve hangi esaslara göre taşıyacağım?” dedi.
Eleştirilere açık olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Parti Meclisi’nde kendisini eleştirenleri hiç kesmediğini ve dinlediğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, “Keşke burada söylediklerini yüzüme söyleseydi, uzun süredir birlikte çalışıyoruz.” İfadesini kullandı.
“Yüksek yetenek geliştirme kavramını bile bilmiyorsanız, CHP’yi tanımıyorsunuz demektir.”
Amerika ve İngiltere’ye neden gittiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Çip yatırımı yapacağız. Teknolojiyi Türkiye’ye getireceğiz. Dünyanın bir numaralı üniversitesi MIT’ye gidiyorum. Hala gitmeyen varsa olur” dedi. Onu tanıyorum, demek ki partide çalışıyor ve beni dinlemiyor.” Şu şekilde konuştu:
Osmanlı İmparatorluğu’nun sanayi devrimini kaçırdığı için çöktüğünü belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin teknolojik devrimi yakalaması gerektiğini kaydetti.
Ziyaretlerinde dünyanın en değerli hocaları ve üniversiteleriyle buluştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, teknoloji devrimini bu ülkeye getirmek için çaba harcadığını vurguladı ve bunu defalarca dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, “Burada hala kısır bir siyasi tartışma varsa o arkadaşlar Türkiye’yi değiştiremez, dönüştüremez. Türkiye akılla, bilgiyle, tecrübeyle büyür.” söz konusu.
CHP’nin geliştirdiği “yüksek yetenek yetiştirme” konseptinden bahseden Kılıçdaroğlu, bu projeyle amaçlarının toplumun en zeki çocuklarını devlet desteğiyle yurt dışına gönderip hepsini Türkiye’ye getirip, onları dünya çapında bir noktaya getirmek olduğunu belirtti. ülkeye hizmet edebilirler. Kılıçdaroğlu, “Eğer yüksek yetenek yetiştirme kavramını bile bilmiyorsanız, CHP’yi tanımıyorsunuz demektir.” İfadesini kullandı.
“Eleştirinin kendi içinde tutarlı olması gerekir”
Özgür Özel’in yıllardır kuruluşlara aynı miktarda para gönderildiği iddiasına ilişkin açıklama yapan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Tüzük zaten ‘yüzde 40’ diyor. Yüzde 40’ını kuruluşlara gönderiyoruz. Ancak kuruluşlara bina da alıyoruz. Yüzde 40’ı da buna dahil. Peki yüzde 40’ını biz göndermedikse neden hepiniz gönderdiniz?” Ellerinizi kaldırın ve mali rapora ‘Evet’ mi deyin? “Biz, tüzükümüz de dahil olmak üzere hesapları denetliyoruz. Sayıştay ve Anayasa Mahkemesi tarafından denetleniyorlar. Her kuruşun hesabını veriyoruz. Bu nedenle eleştiri kabul edilir. Hiçbir sorunum yok. Ama eleştirinin kendi içinde dengelenmesi gerekiyor.”
“Bir gün görevi güçlü bir sosyal demokrat arkadaşımıza devredeceğim.”
Kılıçdaroğlu, “Ömür boyu başkanlık yapmaya niyetinin olmadığını” söylediğini hatırlatarak, “Benim böyle bir şeyim yok, mümkün olamaz. Buna örgüt karar verir.” söz konusu.
Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama bir gün bu görevi güçlü bir sosyal demokrat arkadaşımıza devredeceğim. ‘Vay be, nerede saklanıyorlar? Nerede saklanıyorlar?’ Bundan bir ay önce İstanbul’da iki il başkanımız devir teslim töreni yapmıştı, nasıl yapmış, eski il başkanımız ile yeni il başkanımız İstanbul’da devir teslim töreni yapmışlar, ben yeni bir il başkanımıza devir teslim etmeyecek miyim? Seçilmiş genel başkan mı? Bunun olayla ne alakası var? Bunun sağ ve solla ne alakası var? Bunun eleştiriyle ne alakası var? Elbette kurultay gelecek, kongre bir general seçecek Eski lider olarak ‘Gelin devir teslim törenini yapacağız’ diyeceğim. Organizasyonlara çağrı yapacağız, orada medeni bir şekilde el sıkışacağız, ben ona çiçek vereceğim, o da bana çiçek verecek.
Hangi oda arkadaşlar? Hangi arka kapı planları? Seçecek olan sizsiniz. Genel lideri seçecek kişi ben değilim. Parti teşkilatları seçecek, biz de medeni insanlar gibi teslim törenini gerçekleştireceğiz. Bakanlar ve il başkanları süreli teslim töreni düzenliyor. Bunlar uygar bir devletin gereksinimleridir. Allah aşkına bunu alıp başka yerlere götürmenin bir mantığı var mı? Sanki örgüt hiç yokmuş gibi. Genel lideri kendi başıma seçiyorum. Bu genel lider nerede? Genel lideri siz seçeceksiniz. Karar vermek size kalmış. Olayları çarpık bir şekilde anlatırsanız doğru olmaz. Genel lider olacak kişinin sağduyulu, olayları çarpıtmadan, güler yüzle karşınıza çıkması ve sağlıklı eleştiriler yapması gerekiyor. İstediğim bu.”
“Her kuruşun hesabını vermeye hazırız”
Özgür Özel’i çok sevdiğini ve uzun süredir birlikte olduklarını anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“‘Belediye başkanlığına aday olacağım.’ Dedi ve belediye başkan adayı oldu, ‘Ben milletvekili olacağım.’ Dedi ki, milletvekili adayı oldum. Bazen ön seçimde, bazen genel sandıkta birlikteydik. O arkadaşlarla birlikteydik. Neden olmadı? Keşke o eleştirileri Merkezi Yönetim’de söyleselerdi. Heyet, keşke Parti Meclisi’nde söyleselerdi. Keşke dinleseydim ve birlikte o çabayı gösterseydim. . Orada ‘Evet’ diyeceksiniz. Buraya geldiğinizde ‘Hayır’ diyeceksiniz. Mümkün değil. Yok. Genel liderlerde çifte standart. Dün nasılsa bugün de aynı olacağız. İşin özü bu. Ben sana inanıyorum, millete inanıyorum, mantığa inanıyorum, nezakete inanıyorum. Merak etme. Her şey… “Her kuruşun hesabını vermeye hazırız. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Hep birlikte, birlikte ödeyeceğiz.”
